Davalı-karşı davacı kadının da davacı-karşı davalı erkeğe ve ailesine hakaret ettiği beddua ederek aşağıladığı anlaşılmaktadır. O halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır.
Diyarbakır Boşanma/Velayet Davası Avukatları : Av. Rozerin ARSLAN & Av. Muhammet Polat İÇTEN