Boşanma ( kusur, ispat, psikolojik rahatsızlık, tedavi, ev işleri, tazminat) : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Esas: 2016 / 24743, Karar: 2018 / 11275, Karar Tarihi: 17.10.2018.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve tazminatların reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı erkeğin temyiz itirazlarına yönelik yapılan incelemeye gelince;

a)Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı kadına usulüne uygun yapılan dava dilekçesinin tebliğine rağmen, davalı kadının davaya cevap vermediği ve tanıkta bildirmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, sosyal inceleme uzmanı tarafından gerçekleştirilen ev ziyaretinde davacı erkeğin, alkollü olarak eşine küfür etmesinin davalı kadının duruşmadaki iddiasını teyit ettiği belirtilerek davacı erkeğin de kusurlu olduğu kabul edilmiş ise de; davacı erkeğin kusurları usulünce dayanılan delillerle ispatlanamamıştır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda, “İstifleme bozukluğu” tanısı konulan, kısıtlanmayı gerektirmeyen rahatsızlığına rağmen, rahatsızlığı olduğunu kabul etmeyen, tedavi olmayan,

eşini, evi çöp eve çevirerek zor durumda bırakan, ev işleri yapmayan, belediye görevlilerinin evi temizlemesine rağmen evi yine aynı duruma getiren kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

b)Boşanmaya sebep olan olaylarda yukarıda 2/a bentte açıklandığı üzere davalı kadın tamamen kusurlu olduğundan, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan, davacı erkek yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, erkeğin bu isteklerinin hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2/a) ve (2/b) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi

Boşanma / Velayet Davası Avukatları  : Av. Rozerin ARSLAN & Av. M. Polat İÇTEN