Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Kadının açtığı dava sonucunda tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verilmiş, karar kesinleşmeden davacı 04.11.2016 tarihli dilekçe ile davadan feragat etmiş, mahkemece 07.11.2016 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemelerinin kararlarını bozup kaldırma yetkisi münhasıran Yargıtay’a aittir (HUMK m.428 ve YK m.1). Bu nedenle mahkemenin davacının davadan feragat dilekçesi üzerine kendi kararını kendisinin kaldırması isabetsiz olup, 07.11.2016 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun; üçüncü kısmı (TMK m. 396-494) hariç olmak üzere ikinci kısmından (TMK m. 118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Dava Türk Medeni Kanunun ikinci kitabında yer almaktadır. Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde, Aile Mahkemeleri sıfatıyla davaya bakmak görevi 4787 Sayılı Kanunun 2. maddesiyle o yerdeki Asliye Hukuk Mahkemelerine verilmiştir. Karardan sonra mahkemenin yargı çevresinde aile mahkemesi kurulmuştur. Bu açıklama karşısında davanın görevli ve yetkili aile mahkemesine devredilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple 07.11.2016 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.