Dava: Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, silahla tehdit suçundan kurulan hükmün niteliği uyarınca sanık müdafiinin yerinde görülmeyen duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK’nun 299/1. maddesi gereğince reddine karar verilerek dosya görüşüldü;
1-Sanık … hakkında tehdit suçundan TCK’nın 106/1-1 ve 43/1. maddelerine göre hükmolunan 3 yıl, basit yaralama suçundan TCK’nın 86/2. maddesine göre hükmolunan 1 yıl, hakaret suçundan TCK’nın 125/1 ve 43/1. maddelerine göre hükmolunan 1 yıl 15 ay, üst soya karşı silahla yaralamaya teşebbüs suçundan TCK’nın 86/2-3,a,e ve 35/1. maddelerine göre hükmolunan 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezalarının miktarı ile, kasten yangın çıkarma suçundan TCK’nın 170/1-a maddesine göre hükmolunan beraat kararlarının türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile aynı Yasa ve maddenin f bendi uyarınca, on yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararların kesin olduğu,
Anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin… Bölge Adliye 9. Ceza Dairesinin 13/06/2018 gün ve 2018/2350 esas, 2018/1894 sayılı kararına yönelik katılan … vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Silahla tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, katılan vekilinin tüm temyiz nedenleri ile sanık müdafiinin başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için; silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılmasının yanında, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması gerekir. Bu nedenle, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
Somut olayda; katılan … ve mağdur …’nın olay sırasında evin içinde oldukları ve sanığın da evin dışından elinde bıçak olduğu halde “….’i 24 saat içinde bana teslim edin, yoksa hepinizi öldüreceğim” dediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; bıçağın korkutucu özelliğinin müşteki tarafından bizzat algılanması gerektiğinden, sanığın tehdit fiilini işlediği sırada, elinde bıçak olup olmadığı yönünde mağdur …, katılan … ile tanıkların bilgisinin bulunup bulunmadığı hususları ve yüklenen suç açısından, sanığın tehdit eyleminin hangi müştekilere yönelik olduğunun şüpheye mahal bırakmayacak biçimde tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve katılan … vekili sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/12/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Diyarbakır Ceza/Ağır Ceza Davası Avukatları : Av. Muhammet Polat İÇTEN & Av. Rozerin ARSLAN